bilim-dersimiz
  Bilim Köşesi
 

HATIRLAMAYI SAĞLAYAN PROTEİN NÖROPEPTİT

 
Kalifornia ve Munster Üniversitesi'nden araştırmacılar, nöropeptit S (NPS) adı verilen küçük proteinin hafızayı güçlendirdiğini buldu. Araştırmacılar, öğrenme tecrübesinin hemen ardından beyindeki NPS algılayıcıların aktive edilmesinin, öğrenilen bilginin daha uzun süre ve ayrıntılı biçimde hatırlandığını gözlemlemiş.
 
NPS aktive edildiğinde, bir haftaya uzayan süre, aktivasyon engellendiğinde bir veya iki günle sınırlı kalıyor. Keşfin, beynin hafızayı nasıl depoladığına ve sinir sistemi hastalıklarının mekanizmasına dair önemli bilgilere dair ipuçları sunması ümit ediliyor.
 
Kaynak: NTV Bilim, Ocak 2011, syf.17
 
 

SİMÜLASYONLA EHLİYET ALINACAK SİSTEM GELİŞTİRİLDİ

 
 
Fujitsu firması, son derece gerçekçi bir trafik simülasyonu üretti. Üretilen bu simülasyon sayesinde, artık yollara çıkmadan önce sanal ortamda araba kullanma pratiği yapmak mümkün olacak.
 
Gerçekçi bir trafik simülasyonu bugüne kadar hiç geliştirilememişti. Bunun en büyük nedenlerinden biri de, Allah'ın yarattığı görüntü de muazzam bir detay sanatı olması. Herhangi bir cadde ya da sokak aklınıza geldiğinde, oradaki görüntü ile ilgili yüzlerce ayrıntı tarif edebilirsiniz. Ancak, trafik ahir zamana özel olarak yaratılmış, ince ince işlenmiş milyonlarca ayrıntı ile dolu bir Yaratma Sanatı delilidir.
 
Trafikteki on binlerce aracın birbirine çarpmaması ve aralarındaki mesafeyi koruyarak hareket etmeleri gerekir. Bunun içinde her bir arabadaki şöförün, bir kaç kilometre çapındaki bir alanda nasıl davranması gerektiğini bilmesi ve diğer şöförlerin davranışlarını kestirebilmesi gerekir. Üstelik tüm bu hesaplamalar dışında, her aracın boyunu hesap edebilmesi ve araçla arasına ne kadar mesafe bırakması gerektiğini ölçmesi gerekir. Fakat, araba kullanırken sürücülerin görüş açısında kalan yanlızca önlerindeki aracın arka kısmıdır. Önündeki arabanın tam boyunu, yan açı ile görebilme imkanına sahip olmazlar. Öyleyse, önündeki aracın ufak bir araç mı, bir kamyon mu, ya da bir tır mı olduğunu, uzunluğunun kaç m olduğunu nasıl bilir ve sollarlar?
 
İşte burada çok mucizevi bir işlem gerçekleşir. Beyin, öndeki aracın sadece arka görüntüsünü alarak, daha önce görüntülediği araba görüntüleri ile eşleştirir ve gözlerimizle sadece arka kısmını gördüğünüz arabanın beynin içerisinde kaç m olduğunu otomatik olarak hesaplar. Biz ise, araba kullanırken bu karmaşık süreçlerin hiçbirinin farkına varmayız.
 
Gerçekçi bir simülatör geliştirmek için uğraşan Fujitsu firması, on binlerce aracın rota planlamasını, çevresel etkileşimini, fiziksel hareketini hesaplayan ve bunları saniyede 60 kare görüntü olarak sunan bir program üzerinde aylarca çalışmıştır. Oysa ki, Allah'ın beynimizde yarattığı trafik görüntüsünde, bu detaylar ve ince hesaplamalar çok daha kapsamlı bir şekilde yaratılmış ve saniyede 60 kareden çok daha hızlı olarak bize iletilmektedir. 
 
Beynimizde yaratılan trafik görüntüsünde, görüntünün bizim gösterdiğimiz tavra göre de değişmesi son derece mucizevi bir durumdur. Kaza anında, kırmızı ışık yandığında, trafik olduğunda, biz hızlandığımızda ya da yavaşladığımızda, bize özel olarak gösterilen görüntü, bize özel olarak, yeni koşullara uyumlu şekilde değişir. Bu, bugüne kadar ki tüm simülatörlerden çok daha gelişmiş ve detaylı bir teknolojidir.
 
 
 


550 MİLYON YILLIK YARATILIŞ DELİLİ

 
Oxford Üniversitesi’nden Chris Schofield ve ekibi, çok hücreli karmaşık canlıların neden 550 milyon yıl önce – atmosferdeki oksijen düzeyi yüzde 3’ten yüzde 21’e ulaştığında- ortaya çıktığına ilişkin bir ipucuna ulaştı.

Yapılan araştırmalarda bugüne kadar evrimciler tarafından yaşayan en basit canlı zannedilen “Trichoplax adhaerens” ın son derece kompleks bir yapıya sahip olduğu tespit edildi. Bu canlı kullandığı son derece ileri bir teknolojinin yardımıyla sahip olduğu bir anahtar enzim sayesinde ortamdaki oksijen yetersizliğini algılayabiliyor. 

Yıllarca en basit canlı olduğu iddia edilen bu canlının kullandığı ileri teknoloji, “yaşayan teknoloji“ olarak kabul edilen insan vücudunda da mevcut. Farklı türlere ait farklı genomları inceleyen araştırmacılar, aynı mekanizmanın diğer çok hücreli canlılarda da var olduğunu fakat tek hücreli canlılarda olmadığını tespit etti. Araştırmacılar, bu bilgilere dayanarak bu mekanizmanın milyonlarca yıl önce çok hücreli organizmalarda aynı anda ortaya çıkmış olması gerektiği sonucuna vardı.

Bu bilgi, yaratılışın delillendirilmesi ve evrimin hiçbir zaman var olmadığının kanıtlanması açısından son derece önemlidir. Çünkü çok hücreli canlılar var oldukları ilk anda bu mekanizmaya sahip olmasalardı, oksijenin yeterli olmadığı bir anda ortaya çıkmış olacak ve yaşam daha başlamadan sona erecekti.

Tek hücreli canlılarda bu mekanizma bulunmadığından, varsayım gereği oksijenin yeterli olmadığı bir anda ortaya çıkmış olabilecek çok hücreliler, bu mekanizmayı nasıl kullanacaklarını ve enzimi nasıl harekete geçireceklerini de bir başka tek hücreli canlıdan öğrenemeyeceklerinden yaşam yine var olmamış olacaktı.

Bugün yaşamın var olması, kesintisiz bir şekilde devam etmesi, ve dünyamızın muazzam çeşitlilikte canlılarla donatılmış olması, milyonlarca yıl önceki her bir çok hücreli canlının tek tek bu mekanizma ile birlikte Üstün bir Akıl tarafından yaratılmış olduğu anlamına gelmektedir.

Rabbimiz, her bir çok-hücreli canlıyı, tek bir tanesi dahi eksiksiz kalmaksızın, detaylı bir yaratılışla yaratmış ve yaratma sanatındaki bu detayı milyonlarca yıl sonra insanlara ilham ederek, bir ayet kılmıştır.

Kaynak: NTV Bilim, Ocak 2011
 
 

BATIRMAYAN GEOMETRİ

 

Swansea Üniversitesi’nden Adrian Gleiss ve Rory Wilson ile ECOcean’dan Brad Norman dört yıl boyunca Avustralya, Ningaloo Resifi’nde, balina köpekbalıklarının hareketini inceledi.

Ekibin bulgularına göre, balina köpekbalıkları enerji harcamadan sadece süzülerek irtifalarını düşürebiliyor. Dalmanın aksine, yükselirken kuyruklarını çırpmak zorunda olduklarından enerjilerini belirli bir sisteme göre kullanıyorlar. 

Yükselme hareketinin açısı harcanan enerji miktarını değiştirdiği için, yüzeyle dar bir açı yaparak, yatay yönlü hareketlerle enerjiyi en verimli şekilde kullanıyorlar. 

Kaynak: NTV Bilim dergisi, Ocak 2011
 
 

EVRİM TEORİSİNİN ÇÖKÜŞÜNÜ KONU ALAN RAP ŞARKISI

 

Kamuflaj isimli bir müzik grubu, Harun Yahya eserlerinden faydalanarak, evrim teorisinin çöküşünü konu alan bir klip hazırladı.

İzmir'deki Darwin Now sergilerine cevap olarak hazırlanan klip, evrim teorisinin bilimsel açmazlarını madde madde sıralarken, günümüzde artık evrim teorisinin bilim dünyası tarafından kabul görmediğini konu alıyor.
 
 

28 Aralık 2010 Salı

EVRİMİ ALT ÜST EDEN 400.000 YILLIK DİŞ

 

 
İsrail'li arkeologlar bu Pazartesi günü yeni bir keşfe imza attı. Fakat keşif, insanın kökenine ilişkin teorileri alt üst edecek nitelikte.
 
Tel Aviv Üniversitesi'nden bir ekip İsrail'in merkezindeki bir mağarada 400.000 yıl yaşında bir diş buldu. Bulunan diş, modern insan dişine ait tüm özellikleri taşıyor.
Arkeolog Avi Gopher ve ekibi, dişi hem X ışınları ile hem de CT tarayıcıları ile inceledi ve bulunduğu yerdeki toprak katmanlarına göre 400.000 yıl olarak tarihlendirdi. 

Gopher, keşfin "tüm evrim resmini değiştirir" nitelikte olduğunu vurguladı ve ekibinin çalışmalara devam ettikleri takdirde kafatası ve kemikler de bulabileceğine inandığını dile getirdi.


 
 

24 Ekim 2010 Pazar

270 KG'LIK AHTAPOT'UN ESNEKLİĞİ

 
 
 
Kedi gibi bazı canlıların başlarının geçebildiği her yerden, vücutlarının da geçebildiği bilinir. Fakat; 270 KG'lık ahtapotun bir kaç santimetrelik deliklerden ve kanallardan geçebilmesi, insanı hayrete düşürüyor.
 
Allah'ın Yaratma Sanatı'ndaki kusursuzluğu ve harikalığı delillendiren bu yaratılış mucizesini videoyu tıklayarak izleyebilirsiniz.

 
  Bugune kadar 55166 ziyaretçi (116535 klik) kişi bu siteye ziyaret etti. 2011 Bütün hakkı saklıdır .  
 


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?

Ücretsiz kaydol